Basından

Kürt Enstitüsü MİT'E destek verdi
 
Zaman Gazetesi, 30.11.2000



MHP'li Sökmenoğlu, önceki gün gündeme oturan MİT açıklamalarını Meclis kürsüsünden eleştirdi. Sökmenoğlu, "Bazı odaklara dayanak olacak şekilde beyanda bulunulması doğru değildir." dedi.

MHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkan Vekili Murat Sökmenoğlu, önceki gün Ankara'nın ilk gündem maddesini oluşturan MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile yardımcısı Mikdat Alpay'ın açıklamalarını Meclis'e taşıdı.

Sökmenoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı konuşmada, MİT yöneticilerinin önceki gün basında yer alan açıklamalarının şaşırtıcı olduğunu söyledi. Sökmenoğlu şöyle devam etti: "Bu açıklamaların ortaya çıkardığı anlamlar MİT'in kuruluş amacı, görev ve yetkilerine aykırılık taşımaktadır. Hükümetin emrinde olan bu kuruluştan, siyasi konularda açıktan ve bazı odaklara dayanak olacak şekilde beyanda bulunulması doğru değildir. Devlet organlarında arzu edilen şeffaflık böylesine lahusel anlamda değildir."

Cem'e değil, Türkiye'ye saldırı

Sökmenoğlu konuşmasının başında ise, Brüksel'de, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e yönelik eyleme dikkat çekti. Bunun Cem'e değil, Türkiye'ye yapılmış bir saldırı olduğunu söyleyen Sökmenoğlu, şunları kaydetti:

"Avrupa medeniyetini ve kültürünü temsil iddiasıyla ortada dolaşanların, ne kadar adi tertiplere alet olabildikleri, bu menfur saldırıya göz yummakla kanıtlanmış olmaktadır. Saldırı, sadece Cem'e değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmıştır. Cem, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin sesidir, kendisidir.

Müstemleke komiserleri gibi bizi denetlemeye gelen, hadlerini ve sıfatlarını aşan Avrupalı parlamenterlerin tahrikleriyle ortaya çıkan bu tablo karşısında mili birlik ve bütünlüğü sergilemek mecburiyetindeyiz."

Sökmenoğlu, Türkiye'nin kritik bir aşamadan geçtiğini belirterek, bilinçli ve planlı bir şekilde Türkiye'nin üzerine gelindiğini, Batı ile arasının açılmasını isteyenler bulunduğunu savundu. Sökmenoğlu, "Her türlü baskı ve dayatmalara rağmen, AB yolundaki ilerleyişimize hiçbir komplekse kapılmadan, sağduyu ve serinkanlılık içinde; birbirimizi bilgilendirerek devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır." dedi. Ankara

MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un önceki gün gazetelere yansıyan açıklamalarının ardından başlayan tartışmalar sürüyor. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan bazı akademisyenler, açıklamaları 'gecikmiş ancak olumlu bir adım olarak' değerlendiriyorlar.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) için 1995 yılında bir Doğu Raporu hazırlayan Prof. Dr. Doğu Ergil, bölge halkına ulaşabilmek için onların hem gönül diline hem de günlük konuşma diline hitap etmek gerektiğini vurguladı. Ergil, "Kürtçe bu topraklarda binlerce yıldır konuşulan dillerden birisi. Bunu kullanmayınca oradaki insanlara da ulaşmak mümkün olmuyor. MİT Müsteşarı çok akılcı davrandı. Eğer o insanları kazanmak istiyorsak çağdaş dünya ile aralarındaki farkı kapatmamız lazım. Yoksa AB de bizim için hayal olur." şeklinde konuştu.

'Devletin akıllı tarafı konuştu'

Prof. Dr. Eser Karakaş ise, 'son çıkışın devletin nispeten daha akıllı tarafından geldiğini' belirtti. Prof. Karakaş, şunları kaydetti: "Müsteşarın açıklamasının bölücülük amaçlı olmadığı kesin. Akıllı bir tavır. Yurttaşların kendi dillerinde yayın yapmalarının üniter yapıyla ve bölücükle ilgisi yok. MİT müsteşarının devletin içinden aldığı destek de vardır. MHP ve askerin bir bölümünün şahin tavrından devletin diğer bir bölümü rahatsız. Bana göre şahin tavırlardan rahatsız olan ekip çok akıllı bir hamle yaptı."

Prof. Dr. Baskın Oran ise, MİT müsteşarının çıkışının devlette çok nadir görülen, akıllı ve rasyonel tavırlardan birisi olduğunu ifade etti. Çıkışın bireysel olamayacağının altını çizen Prof. Oran, "Kürtçe yayın 40 yıl önce yapılmalıydı. Bu tavır aklın sesi." dedi.

MİT Müsteşarı Şensal Atasagun'a İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Hasan Kaya'dan destek geldi. Kaya, Atasagun'un açıklamalarının karşı olanlara geri adım attıracağını savundu.

Bazı siyasi çevrelerin Kürtçe Tv gibi konular üzerine politika yaptığını ileri süren Kaya, "Bunlar kapalı kapılar arkasında siyaset yapıyorlar. Açıklık rejimine karşılar. MHP de bunun içindedir." dedi.

'Meşruiyetimiz güçlenir'

MİT Müsteşarı'nın sözlerinin 'gelişme ve değişime karşı olanlara devletin bir cevabı' niteliği taşıdığını belirten Hasan Kaya, bunun 'kendilerinin meşruiyetini' de güçlendireceğini ileri sürdü. Kaya, şöyle konuştu: "Bu bizim çalışmalarımıza da cesaret verir. Biz de bu ülkenin yurttaşlarıyız. MİT, bizim vergilerimizle de var olan bir kurumdur, bizim de kurumumuzdur. Biz onların düşünce ve önerilerini dikkate alırız. Bunları yıllarca biz söyledik. Bunları söyleyenler cezai yaptırımlara tabi tutuldu, cezaevlerine konuldu."

Atasagun'un, mütedeyyin insanlarla mürtecilerin birbirinden ayrılması gerektiği yönündeki düşüncelerine de katıldığını ifade eden Kaya, "Türkiye'de yıllardır temiz yürekli, geleneklerine bağlı, dini inançlarını yaşayan insanlar zulümle karşılaştı." diyerek sözlerini tamamladı.

BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un açıklamalarını değerlendirirken, "Devlet memuru durumunda olan kişilerin demeç verme, kamuoyu oluşturma ve hükümet politikalarını yönlendirme gibi bir anlayış içerisinde olmaması gerekir." dedi.

Yazıcıoğlu, Maden–İş Yatağan Şube Başkanı Murat Beken ile Tes–İş Yatağan Şube Başkanı Erol Soğancı'yı, parti genel merkezinde kabul etti. Yazıcıoğlu, bir gazetecinin, "Kürtçe Tv yayını tartışmaları"na ilişkin sorusu üzerine şöyle konuştu:

Yeni azınlıklar üretilmemeli

"Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yalnızca Kürtçe televizyondan bahsedilmiyor. Azınlıklara, kendi dilleriyle eğitim, yayın ve kendi dilleriyle emir alma hakkının verilmesi de isteniyor. Türkiye'de birtakım yeni azınlıklar türeterek, uzun vadede bu ülkenin insanlarını birbirinden uzaklaştıracak ve parçalanmalara götürecek hiçbir oldu bittiye razı olmayız."

MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un basında yer alan açıklamalarını bir soru üzerine değerlendiren Yazıcıoğlu, hukuk devletinde yasaların herkes için uygulanmasını istedi. Yazıcıoğlu şunları kaydetti: ''28 Şubat sürecinde kamuoyu oluşturma görevini belli bir bürokratik kesim üstlenmişti, şimdi de anlaşılıyor ki MİT üstleniyor. MİT'in bilgi vereceği makam Başbakan'dır. Eğer görüşleri varsa, bu anlamdaki görüşlerini gayet rahatlıkla hükümete aktarabilirler ve hükümet bu politikaları değerlendirerek TBMM'ye getirir." Ankara

FP Genel Başkan Yardımcısı Candan, FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın aksine, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un mütedeyyin insanlarla irticacıların birbirinden ayrılmasına yönelik açıklamalarını beğenmedi.

Candan, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, MİT Müsteşarı'nın açıklamalarına değindi. Candan, "Mütedeyyin insanlar konusunda söylediği sözleri uygun bulmadım. İnsanları 'mütedeyyin olan ve olmayan' diye ayırmak doğru olmaz." dedi.

Meşruiyetimiz güçlenir'

Atasagun'un kimlere mesaj verdiğinin anlaşılamadığını, hükümet ortaklarının birbirine düştüğünü, Başbakan Bülent Ecevit'in (Müsteşar benim iznimle konuştu.) dediğini aktaran Candan, 'bundan sonra da DPT Müsteşarı'nın, DSİ Genel Müdürü'nün, Ecevit'in izniyle konuşmaya başlayacağını' iddia etti. Candan, şöyle konuştu: "Hükümet bu yaşanan olaylar karşısında susma hakkını kullanmakta, Türkiye'yi bürokratlar yönetmektedir. Asayişte MİT Müsteşarı, ekonomide Hazine Müsteşarı konuşacaksa af konusunda Çakıcı ile Nuriş kardeşler mi açıklama yapacak?" Candan, Atasagun'un, Fethullah Gülen ile ilgili sözlerinin de "toplumsal barışı bozacak nitelikte" olduğunu söyledi. Ankara

CHP lideri Deniz Baykal, MİT'e siyasi partiler arasında diyaloğu kolaylaştırma görevi yüklendiğini söyledi.

Devlet kuruluşlarının partiler arasındaki tartışmalarda katalizör duruma düşürülmesinin sancı doğuracağını vurgulayan Baykal, "MİT açıklamasıyla siyasi partiler arasında uzlaştırma işlevini, görevini üstlenmiştir. Kendisine bu görevin, Başbakan tarafından verildiği anlaşılıyor." dedi. Baykal, TARİŞ ve İTO'da görüşmelerde bulunmak üzere geldiği İzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Baykal, bir soru üzerine, MİT'in şeffaflaşmasının, toplumla düşüncelerini paylaşmasının güzel bir hareket olduğunu belirtti. MİT'e partiler arasında diyaloğu kolaylaştırma gibi görev yüklenmesinin mutat dışı olduğunu ifade eden Baykal, "Türkiye'de kurallar, hukuk, devlet yönetimiyle ilgili temel ilkeler çok sık sarsılıyor. Ciddi krizlerle kuşaltılmış haldeyiz." şeklinde konuştu.

Af temizliğe zarar verir

Baykal, bir başka soru üzerine, Türkiye büyük bir yolsuzlukla mücadele çabasına, arınma refleksine girmişken, af projesinin bunu zaafa uğratacağını söyledi. Af konusunun iki yıldır Türkiye'nin yarası haline getirildiğini belirten Baykal, Parlamento'da 178 milletvekili hakkında fezleke bulunduğunu, bunların aftan yararlanacağını savundu.

DYP Hatay Milletvekili Mehmet Dönen, TBMM'nin "yasadışı personel çalıştırdığını" savunarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın duruma müdahale etmesini istedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçesi görüşülürken söz alan Dönen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan'a, "bir ihbarda bulunmak" istediğini belirterek, yasa koyan bir kurum olan TBMM'nin "yasadışı olarak personel çalıştırdığını" öne sürdü. TBMM'nin böyle bir yanlış yapmaya hakkı olmadığını vurgulayan Dönen, "Böyle bir rezillik olabilir mi? TBMM bunu yaparsa, başka kurumlar neler yapar?" diye sordu.

Çalışma müfettişlerinin durumu incelemesini isteyen Dönen'e, "Bu durum kesin mi?" diye soran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, "evet" cevabını alınca, "Durumu incelemeye, yarın (bugün) başlıyoruz." dedi. ANKARA

TBMM Genel Kurulu'nda, DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Başbakan Bülent Ecevit'in yaşına ilişkin sözleri tartışmaya sebep oldu.

Genç, Meclis'teki konuşması sırasında, Başbakan Ecevit'in yaşına değinerek, "Yorgun beyinlerle, vücutlarla, hafızalarla Türkiye yönetilemez. Bir Başbakan her gün bir Avrupa memleketine gidemiyorsa, günde sadece 3-5 saat devlet işi yapabiliyorsa o ülkede sıkıntı doğar." dedi. Genç'e, DSP Antalya Milletvekili Mustafa Vural, "Sen adam mısın, ne biçim konuşuyorsun?" diye bağırarak tepki gösterdi. Genç, Vural'a, "Yağcılık yap, belki bakan olursun" karşılığını verdikten sonra yerine oturdu.

DSP Grup Başkanvekili Aydın Tümen de Genç'in sözlerine karşılık verdi. Tümen, Genç'in, Ecevit hakkında 'Haksız, isnatsız ve yakışıksız' beyanlarda bulunduğunu söyledi. 'Akıl yaşta değil, baştadır' sözünü anımsatan Tümen, "Genç'in akıl yaşının değerlendirilmesini kamuoyuna bırakıyorum." dedi.

'Laleli de kan ağlıyordur'

Genç, konuşmasında, ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı da eleştirdi. Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde Tunceli'de konut yapımı için Avrupa İskan Fonu'ndan verilen krediyi reddettiğini kaydeden Genç, "Bu düşmanca bir tavırdır, daha fazla birşey söylemek istemiyorum." diye konuştu. Genç, kendisine tepki gösteren ANAP'lı Beyhan Aslan'a, "Olayların içinde siz de olduğunuz için gıcık oluyorsunuz. Benim içim kan ağlıyor." karşılığını verdi. Bu arada Başkan Vekili Ilıksoy, Genç'e, "Laleli de kan ağlıyordur." dedi. Ankara ZAMAN

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, MİT açıklamalarını değerlendirirken "Türk devlet geleneğinde bu yok." dediği öğrenildi.

Sıcağı sıcağına açıklama yapmamayı tercih eden Bahçeli'nin, kurmaylarına "Bir gün sabredin. Başbakan'ın yaklaşımını görelim." talimatını verdiği belirtildi. Açıklamalardan rahatsız olduğu vurgulanan Bahçeli'nin, Başbakan Ecevit'in MİT'e onay vermesinin ve Atasagun'un düzeltme mahiyetindeki açıklamasının ardından sadece, Türk devlet geleneğine ters bir durumun ortaya çıktığını vurguladığı öğrenildi.

Askerin tavrı merak ediliyor

MİT'in çıkışının MHP'yi köşeye sıkıştırmaya dönük bir manevra olarak yorumlanması, bu partide de yankılandı. MHP'liler, "Bu taktikler bizi yolumuzdan çevirmez. Böyle bir tavrın içine girenler de karşılığını alır." görüşünü seslendirdiler. MHP'de, askerin nasıl bir reaksiyon göstereceği merak konusu oldu.

Devlet senedi hatırlatması

MHP Grup Başkan Vekili İsmail Köse, açıklamaları yakışıksız bulduklarını söyledi. Köse, "Türk devlet töresine aykırı olan bu açıklamalar yapılmamalıydı. 15 farklı lehçeyi, tek dil haline getiremezsiniz. Bunlar, devletin kuruluş senedi ile Atatürk'ün söylevlerini okumamışlar. Her şeyi deşifre ettiler. Tek millet, tek devlet, tek dilden oluşan yapıyı hiçbir kuvvet ve kurum sarsamaz." dedi. Köse, Fethullah Gülen hakkındaki sözleri de yadırgadığını söyledi.

Muğla Milletvekili Metin Ergun, "Meslek hastalığına göre yapılmış, uzağı algılayamayan görüşler." değerlendirmesini yaparken, Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu, şunları söyledi: "Üniter devleti korumakla özel görevli kuruluşun başı, bu ülkeyi çökertmek isteyenler benzeri nasıl konuşuyor anlamıyorum. Roth da böyle konuşuyor. Öyle anlaşılıyor ki, MİT'in başındaki zat da tavizi tedbir zannetmiş. Basındaki beyanlar ihanet yangınına benzin sıkmıştır."

MGK, dün, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında kasım ayı olağan toplantısını yaptı.

Toplantıda, önceki gün basında yer alan açıklamalarıyla dikkat çeken MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun da hazır bulundu.

MGK Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, toplantıda ülke genelindeki güvenlik ve asayiş durumunun gözden geçirildiği, dış politik konuların değerlendirildiği ve enerji sistemlerinin çeşitlendirilmesi için gerekli çalışmaların sürdürülmesinin uygun görüldüğü bildirildi.

Açıklamada, ayrıca sözde soykırım iddiaları ile ilgili son gelişmeler üzerinde durulduğu da vurgulandı. Ankara